Haksız Tahrik Nedir? Haksız Tahrik İndirimi
Haksız Tahrik Nedir?
Haksız tahrik, bir kişinin ona yapılan haksız bir fiilin kendisinde yaşattığı öfke ya da üzüntü etkisi ile suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir indirim nedenidir.
Haksız tahrik etkisi altında suç işleyen kişinin kusur yeteneğinde bir azalma söz konusu olur. Bu nedenle, kusur yeteneğinde azalma meydana gelen fail tahrik altında suç işlemiş olduğundan cezai indirimden faydalanır.
Haksız tahrik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 29.maddesinde;
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
şeklinde düzenlenmiştir.
Haksız tahrik, suç işleyen bir kişiye hükmedilecek cezada indirim yapılmasını gerektiren bir neden olduğundan haksız tahrikin doğru bir şekilde ileri sürülmemesi geri dönüşü olmayacak zararlar doğurabileceğinden herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına süreç takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
Konu hakkında bilgi almak için info@www.calinokcuhukuk.com mail adresi veya 0530 239 80 89 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.
Haksız Tahrik Şartları
Türk Ceza Kanununda haksız tahrikin şartları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmemiş ise de uygulamada Yargıtay kararları ışığında haksız tahrik şartları aşağıdaki gibidir.
- Haksız Tahrik Oluşturan Bir Eylem Söz Konusu Olmalıdır.
Fail, mağdurun kendisine yönelik haksız bir eylem gerçekleştirmesi sonucunda suç işlemiş olmalıdır. Yani failin, mağdurun kendisine yönelik haksız bir eylem gerçekleştirmesi kanısı ile suç işlenmesi halinde haksız tahrik indirimden faydalanabilmesi söz konusu değildir.
Failin mağdur hakkındaki düşünceleri, mağdurun geçmişi, failin mağdur ile arasındaki ilişki vs. gibi nedenler haksız tahrik indirimi uygulanabilmesi için geçerli sebepler değildir.
Mağdur tarafından faile uygulanan haksız tahrik oluşturan eylemin suç teşkil etmesi veya haksız fiil olması gerekmemektedir. Failin haksız tahrik indiriminden faydalanabilmesi için mağdurun eyleminin hukuka aykırı olması yeterlidir.
- Haksız Tahrike Neden Olan “Haksız Bir Eylem” Olmalıdır.
Mağdur tarafından faile yönelik gerçekleştirilen eylem haklı bir nedene dayanıyorsa, bu eylem nedeniyle failin suç işlemesi halinde faile haksız tahrik indirimi uygulanamaz.
Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi için somut olayın özelliklerine göre değerlendirilen, haksız bir eylem söz konusu olmalıdır.
- Haksız Tahrik İçeren Eylem Faile Yönelik Olmalıdır.
Haksız tahrik nedeniyle cezai indirim uygulanabilmesi için fail tarafından işlenen suçun mutlaka, haksız bir eylem gerçekleştiren mağdura yönelik olması gerekmektedir.
Fakat, mağdur tarafından uygulanan haksız eylemin doğrudan failin kendisine karşı uygulanmış olmasına gerek yoktur.
Failin yakınlarına, ailesine, değer verdiği kişilere veya faile tamamen yabancı bir kişiye karşı olsa da failde öfke veya elem yaratacak nitelikte haksız olan eylemler nedeniyle suç işlenmesi halinde haksız tahrik indirimi uygulanabilir.
- Fail, Öfke veya Şiddetli Üzüntü Etkisi Altında Kalmış Olmalıdır.
Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi için fail, haksız eylem karşısında yaşadığı öfke veya şiddetli üzüntü etkisi altında hareket ederek suç işlemiş olmalıdır.
- Failin İşlediği Suç, Öfke ve Şiddetli Üzüntünün Meydana Getirdiği Ruhsal Durumun Sonucunda İşlenmiş Olmalıdır.
Haksız tahrik indiriminin söz konusu olabilmesi için failin ruh halinin haksız tahrik içeren eylemden öncekine göre değişmiş olması gerekir.
Fail, haksız eylem nedeniyle öfke ve şiddetli üzüntü sonucunda başkaca bir ruh hali içerisinde olmalıdır. Fail, haksız eylemin meydana getirdiği ruhsal durum nedeniyle değil de soğukkanlılık ile suç işlerse haksız tahrik indiriminden yararlanamaz.
Haksız Tahrikle Bağdaşmayan Suçlar Nelerdir?
Haksız tahrik indirimi, aşağıda yer alan suçlar açısından uygulanamaz.
- Soykırım (m.76)
- İnsanlığa karşı suçlar (m.77)
- Göçmen kaçakçılığı (m.79)
- İnsan ticareti (m.80)
- Genel tehlike yaratan suçlar (m. 170 – 180)
- Çevreye karşı suçlar (m. 181-184)
- Kamunun sağlığına karşı suçlar (m. 185-196)
- Kamu güvenine karşı suçlar (m. 197-206)
- Kamu barışına karşı suçlar (m. 213-222)
- Sabit platformlara karşı suçlar (m.223-224)
- Genel ahlaka karşı suçlar (m. 225-229)
- Aile düzenine karşı suçlar (m.230. 234)
- Ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar (m. 235-242)
- 256 ve 265. maddeler hariç olmak üzere kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişine karşı suçlar (m. 247-264)
- Adliyeye karşı suçlar (m. 267-298)
- Diğer bölümlerdeki suçlar (m. 299-343)
İlk Haksız Hareket Nedir?
Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi açısından ilk haksız hareketin belirlenmesi önem taşımaktadır. İlk haksız hareket fail tarafından yapılmış ise fail sonraki hareketleri için haksız tahrik indiriminden faydalanamaz. Temel kural, ilk haksız hareketin mağdur tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır.
İstisnai olarak, bazı durumlarda, ilk haksız hareket fail tarafından yapılmış olsa dahi, aşağıda açıklanacak “haksız tahrikte dengenin bozulması” nedeniyle failin haksız tahrik indiriminden faydalanabilmesi söz konusu olabilmektedir.
İlk hareketin hangi taraftan geldiğinin net olarak anlaşılamayacağı durumlar söz konusu olabileceğinden hak kaybı yaşamamız adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
Haksız Tahrikte Dengenin Bozulması
Failin ve mağdurun karşılıklı olarak haksız fiillerde bulunması durumunda haksız tahrikte dengenin bozulup bozulmadığı incelenmeli ve tespit edilmelidir.
İlk haksız hareketi gerçekleştiren fail, kural olarak, mağdurun tepkisinden dolayı haksız tahrik altında kaldığını savunamaz. Ancak, mağdurun tepkisi, failin gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hal almış ise yani bir orantısızlık söz konusu ise fail haksız tahrik hükümlerinden faydalanabilir.
Yani haksız tahrikte, öncelik / sonralık durumları önemli olduğu gibi somut olayın koşullarına göre etki / tepki de önem arz etmektedir.
Ağır Haksız Tahrik ve Hafif Haksız Tahrik Ayrımı
Ağır haksız tahrik, tahrikin derecesinin ağır ve şiddetli olması iken hafif haksız tahrik ise hareketin yalnızca öfke ve şiddetli üzüntüye sebebiyet vermesi sonucunda tahrikin daha önemsiz bir boyutta kalmasıdır.
Günümüzde yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ağır haksız tahrik – hafif haksız tahrik ayrımı kaldırılmıştır.
Haksız tahrikin boyutlarının derecelendirilmesi yerine, haksız tahrik indiriminin alt ve üst sınırı belirlenmiştir. Haksız tahrik indirimi yapılırken somut olayın özelliklerine göre, haksız tahrikin faili ne ölçüde etkilediği tespit edilerek haksız tahrik indirim oranı mahkeme tarafından belirlenecektir.
Haksız Tahrik İndirimi Oranları
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 29.maddesi gereğince
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla kadar hapis cezası,
- Müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilirken,
- Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Haksız tahrik indiriminde hangi oranın uygulanacağı, somut olayın özelliklerine, failin içinde bulunduğu ruh haline, ilk haksız eylemin niteliğine vb. göre mahkeme tarafından her bir olay için özel olarak belirlenir.
Haksız Tahrikte Kaçınılmaz Hata
Failin, haksız tahrikin varlığı açısından hataya düştüğü haller söz konusu olabilmektedir. Somut olayda, mağdur tarafından gerçekleştirilmiş bir eylem olmasa bile fail, mağdurun böyle bir haksız eylem gerçekleştirdiği düşüncesi içinde olabilir. Bu durumda incelenmesi gereken husus, failin haksız tahrikin varlığı konusunda kaçınılmaz hataya düşüp düşmediğidir.
Haksız tahrikin varlığı açısından kaçınılmaz hata düşen fail, haksız tahrik indiriminden faydalanabilmektedir. Burada önemli olan, hatanın kaçınılmaz olmasıdır. Hata kaçınılabilir bir hata ise, yani fail biraz daha dikkat ve özen gösterse idi hatadan kaçınabilir ise haksız tahrik indiriminden faydalanamaz.
Haksız Tahrik ve Meşru Müdaafa Arasındaki Fark Nedir?
Meşru müdafaa, failin hiç cezalandırılmaması sonucunu doğurabilecek bir kurum iken haksız tahrik, failin cezasında yapılacak bir indirimdir. Bu nedenle failin mağdura karşı işlediği fiilin haksız tahrik mi yoksa meşru müdafaa mı olduğu çok iyi bir şekilde irdelenmelidir.
Faile bir ceza verilecekse verilecek cezanın ve ceza miktarının belirlenmesi bu değerlendirme sonucunda yapılabilecektir.
İşbu metin konunun genel hatlarıyla açıklanması için hazırlanmış olup, süreçlerin olayın somut özelliklerine göre yürütülmesi gerektiğinden, hak kaybının yaşanmaması adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmet almanızı tavsiye ederiz.