Ceza Hukukuİçeriklerimiz

İstinaf Nedir?

İstinaf, sözlük anlamı olarak “yeniden başlama” demektir. Hukuki terim olarak kullanılan istinaf da sözlük anlamına benzer bir şekilde yargılamanın tekrar incelenmesi anlamına gelmektedir.

İstinaf kurumu ile istinaf mahkemeleri, Türk hukukuna 2016 yılından sonra girmiştir. 2016 yılından önce ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı gidilebilecek yol Yargıtay iken, istinaf kurumunun düzenlenmesi ile birlikte, istinaf mahkemeleri, ilk derece mahkemeleri ve Yargıtay arasında yer alan bir itiraz mahkemesi konumunda düzenlenmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararının ardından istinaf mahkemesine başvuru için kesin süreler düzenlenmiş olup, istinafa başvuru süresinin kaçırılması ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleşmesi sonucunu doğuracağından büyük hak kayıplarına neden olabilmektedir. Bu nedenle hak kaybı yaşanmaması adına sürecin takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.

Konu hakkında bilgi almak için info@calinokcuhukuk.com mail adresi veya 0530 239 80 89 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

İstinaf Mahkemesi Nedir, Ne İşe Yapar?

İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı bir itiraz ve denetleme merciidir.

Türk hukukunda 2 adet istinaf mahkemesi vardır. Bunlar Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesidir.

Bölge Adliye Mahkemelerinde ilk derece hukuk ve ceza mahkemelerinin verdikleri kararlar incelenirken, Bölge İdare Mahkemesinde ilk derece idare mahkemesi tarafından verilen kararlar incelenmektedir.

İstinaf mahkemeleri tarafından ilk derece mahkemelerinin verdikleri kararlarda bir yanlış, eksik inceleme gibi kararın hukuka aykırı bir unsur taşıyıp taşımadığı incelenmekte ve buna göre bir karar verilmektedir.

İstinaf Kanun Yoluna Hangi Durumlarda Başvurulabilir?

İstinaf yoluna temelde, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda hatalı bir uygulamanın, usuli bir eksikliğin, eksik incelemenin, değerlendirilmeyen delilin vs. gibi durumlarda dava dosyasının bir üst mahkeme olan istinaf mahkemesi tarafından incelenmesi için başvurulmaktadır.

Bu kapsamda ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar kesinleşmeşden önce karara yönelik itirazlar belirtilerek istinaf mahkemesine başvurulmalıdır.

İlk derece mahkemelerinin kişi hallerine ilişkin uyuşmazlıklar hakkındaki tüm nihai kararları, malvarlığına ilişkin davalar hakkındaki nihai kararlara karşı kural olarak (yıl bazında belirlenen istinaf sınırının altında kalan kararlar hariç olmak üzere), diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurabileceği belirtilmiş olup da istinaf mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, istinaf yoluna başvurulabilmektedir.

Hangi Kararlara İstinaf Edilemez?

Kural olarak ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararlar istinafa tabiidir. Ancak bu kuralın istisnaları mevcuttur. Buna kesin olarak verilen mahkeme kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bunlar;

  • İstinaf sınırını geçmeyen mal varlığı davaları (manevi tazminata ilişkin davalarda miktar ve değere bakılmaksızın istinafa başvurulabilir.)
  • Özel kanun hükümlerinde o kanun ile ilgili bazı mahkeme kararlarının kesin olduğu belirtilen kararlar;
  • Tüketici Kanunu (md. 70/5),
  • 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (md. 9/3, md. 15, md. 19/4, md. 43/3, md. 61/2, md. 65/2, md. 65/3),
  • 5362 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu (md. 49),
  • 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (md. 49/b, 2)
  • Delil tespiti kararları
  • Adli yardım talebinin reddi kararına itiraz üzerine verilen kararlar
  • Diğer şekillerde, kararda kesin olduğu belirtilen kararlar

istinaf edilemez.

İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır?

Hukuk mahkemelerinde istinaf incelemesi yapılabilmesi için, davasız yargılama olmaz ilkesi gereğince mutlaka bir istinaf başvurusu yapılması gerekmektedir.

İstinaf başvurusu, istinaf mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine sunulan bir dilekçe ile veya kararı veren mahkemenin katibine başvurularak, katibin başvuru talebini tutanağa bağlaması ile yapılır.

Ceza mahkemelerinde istinaf ise kural olarak yine başvuru ile olurken 15 yıldan uzun süreli hapis cezası verilen kararlar kendiliğinden istinaf incelemesine tabi tutulmaktadır.

İstinaf Dilekçesinin Şartları Nelerdir?

Hukuk mahkemelerinin verdikleri kararlara karşı istinaf yoluna başvurulurken istinaf dilekçesinde bulunması gereken hususlar HMK md. 342 de sayılmıştır. Buna göre;

  • Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, ad ve soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri,
  • Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri,
  • Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarih ile sayısı,
  • Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih,
  • Karar özeti,
  • Başvurucu sebepleri ve gerekçesi,
  • Talep sonucu,
  • Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.

İstinaf Kararı Kaldırır Mı?

İstinaf mahkemesi, yapılan inceleme sonucunda yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verebilir.

Bu durumda yerel mahkeme kararının esas incelenmeden kaldırılması ve dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilebileceği gibi yerel mahkeme kararının kaldırılması ve tamamen veya kısmen davanın kabulü kararı veya yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın esastan reddi kararı veya yerel mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilmesi kararlarından biri istinaf mahkemesi tarafından verilebilir.

İstinaf Mahkemesinin Esastan Reddi Ne Demektir?

İstinaf mahkemesi tarafından, yerel mahkeme kararında herhangi bir usul veya esasa aykırılık olmadığı tespit edilirse istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilir. Bu durum, istinaf mahkemesinin yerel mahkemenin verdiği kararı hukuka uygun bulduğu anlamına gelmektedir.

İstinaf Masrafı Nedir?

İstinaf masrafı, istinaf karar harcı olarak maktu olarak yatırılması gereken tutardır. Bu tutar her yıl maktu olarak belirlenmekte olup 2023 yılı için 179,90 TL olarak belirilenmiştir.

İstinaf ile Temyiz Arasındaki Farklar Nelerdir?

İstinaf incelemesini temyiz incelemesinden ayıran en temel fark; temyiz incelemesinde usul hukuku veya maddi hukuk yönünden inceleme yapılması, maddi vakıaların denetimi ile delillerin değerlendirilmesine girilmemesidir.

Temyiz incelemesinde Yargıtay, hukuki denetim ve içtihat merciidir. Yargıtay tarafından hukuki denetim yapıldığı için maddi olayların değerlendirilmesinde yapılan yanılma değerlendirilmemektedir.

İstinaf incelemesinde ise bölge adliye mahkemesi tarafından hem vakıalar ele alınmakta hem de hukuki denetim yapılmaktadır. Yani, bölge adliye mahkemesi tanık dinleyebilir, delil toplayabilir iken temyiz incelemesinde Yargıtay tarafından karar sadece hukuki yönden denetlenir.

İstinaf Dilekçesi Örneği

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

BAKIRKÖY XXXXX MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO: ……..

KARAR NO: ……..

İSTİNAF EDEN

DAVALI : XXXXXXX

VEKİLİ : XXXXXXX

DAVACI : XXXXXXX

VEKİLİ : XXXXXXX

KONU : Bakırköy XXXXX Mahkemesi’nin ……. E. sayılı dosyasında verilen ……. Nolu kararının istinaf incelemesi kapsamında bozularak ilgili kararın kaldırılması talepli dilekçedir.

AÇIKLAMALAR

Bakırköy XXXXX ……. E. sayılı dosyasında davacının Müvekkil muayenehanesinde Ekim 2012 ve Haziran 2017 tarihleri arasında çalışıp çalışmadığına yönelik olarak hizmet tespiti konulu dava görülmüş, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu bu kararın tarafımıza tebliği üzerinde süresi içerisinde İstinaf yoluna başvuru zaruretimiz doğmuştur.

Davacı Müvekkilin muayenehanesinde …… olarak çalıştığını, çalıştığı süre zarfında sigortasının yapılmadığını ve işten çıkarıldığını iddia ederek sigorta başlangıcının tespiti ile sigorta hizmetlerinden yararlandırılmasına karar verilmesi talep etmiştir. Davacının bu talebi üzerine Bakırköy XXXXX Mahkemesi’nin ……E. sayılı dosyasında dava görülmüş olup davacının ………. tarihleri arasında toplam 924 gün Müvekkilin muayenehanesinde hizmet akdi ile çalıştığı tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİMİZ

Davacı Müvekkilin muayenehanesinde işçi- işveren ilişkisi ile çalışmamıştır. Bu sebeple davacının iddiaları hukuka aykırı ve gerçek dışıdır.

Taraflar arasında İş Kanunu’na tabi bir iş ilişkisi bulunmamaktadır.

…………

Davacı ev hanımı olup, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi mevcut değildir.

…………

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca; ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. Bu durumda, Davacının ………..sunduğu destek hizmeti 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca bir çalışma değildir. Bu sebeple, Davacının iş görme edimini yerine getirdiğinden ve bağımlılık unsurundan bahsedilemez.

……….

Davacı ve Müvekkil arasında bağlı çalışma ilişkisi bulunmamaktadır.

Davacı, yalnızca ………… destek hizmeti sağlamıştır. Davacı, müsait olmadığı zamanlarda destek veremeyeceğini belirtmiş, destek vermemiştir. Bu sebeple davacı ve müvekkil arasında bağımlı bir iş ilişkisinin söz konusu olduğundan bahsedilemez.

……….

Yukarıda detaylıca arz ve izah edilen nedenler dikkate alındığında ve somut olay incelendiğinde Davacı ve Müvekkil arasında İş Kanununa tabi ve SGK bordro girişi yapılmasını gerektirecek bir iş ilişkisinin söz konusu olmadığı açıktır. Bu sebeple Bakırköy XXXXX Mahkemesi’nin ………. E. sayılı dosyasında verilen ……. Nolu kararında hizmet tespiti yapılmış olması, iş ilişkisinin yokluğu nedeniyle bozmayı gerektirir.

SONUÇ VE İSTEM:

Bu nedenlerle ve İstinaf Mahkemenizce resen gözetilecek hususlar da dikkate alınarak; Bakırköy XXXXX Mahkemesi’nin …….. E. sayılı dosyasında verilen …… Nolu kararının duruşma talepli olarak, istinaf tetkikiyle BOZULMASINA, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederiz.

DAVALI VEKİLİ

XXXXXXX

İşbu metin konunun genel hatlarıyla açıklanması için hazırlanmış olup, süreçlerin olayın somut özelliklerine göre yürütülmesi gerektiğinden, hak kaybının yaşanmaması adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmet almanızı tavsiye ederiz.

Calın&Okçu Hukuk

Calın & Okçu Hukuk Bürosu olarak, her biri alanında uzman avukat kadromuzla yerli ve yabancı müvekkillere profesyonel hukuk ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Müvekkillerle güven ilişkisi içerisinde, çözüm odaklı olarak hizmet vermeyi temel prensip edinerek gerçek ve tüzel kişilere ilişkin hukuki süreçlerin her aşamasını özen ve titizlikle yürütmekteyiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Hemen Bilgi Al!