İçeriklerimizİcra ve İflas Hukuku

İstirdat Davası

Hakkında yapılan icra takibine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş ise de itirazı İcra Mahkemesince kaldırılmış olan borçlu, icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle borçlu olmadığı parayı icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış ise; ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde dava açarak ödediği paranın geriye alınmasını isteyebilir. Bu tür davalara “istirdat (geri alma) davası” denilmekte olup 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir.

İstirdat Davası Nedir?

İstirdat davası, borçlu görünen tarafın borcu olmadığı halde, icra tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kalması durumunda ödenen paranın iadesi için açılacağından ve dava açılmaması hak kaybı yaratabileceğinden süreç takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz. Konu hakkında bilgi almak için info@www.calinokcuhukuk.com mail adresi veya 0530 239 80 89 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

İstirdat Davasının Şartları

Borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi (borçlu) veya kişiler, icra takibi yapan alacaklı veya alacaklılara karşı, aşağıda yer alan koşullar sağlanıyor ise istirdat davası açabilecektir:

  • İcra takibine itiraz edilmemiş olmalı.
  • İcra takibine itiraz edilmiş ise, bu itiraz İcra Mahkemesince kaldırılmış olmalı.
  • İcra takibine konu para, borçlu tarafından tamamen İcra Müdürlüğüne ödenmiş olmalı.
  • Dava, ödeme gününden itibaren 1 yıl içinde açılmalı.

İstirdat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İstirdat davalarında görevli mahkeme, kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak dava konusu alacak niteliği gereği özel mahkemelerin görev alanına giriyor ise; menfi tespit davasının özel mahkemelerde açılması gerekecektir.

İstirdat davalarında yetkili mahkeme ise; davalının (alacaklının) yerleşim yeri mahkemesi veya takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir.

İstirdat Davasında Zamanaşımı

Borçlu taraf, icra takibi açılmasının akabinde cebri icra tehdidi altında takibe konu borcu ödemiş ise; ödediği paranın geri alınabilmesi için ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde istirdat (geri alma davası) davası açabilecektir. 1 yıllık süre; hak düşürücü süre olup 1 yıllık süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir.

İstirdat Davasında Yargılama Usulü

Mahkemece basit yargılama usulü uygulanacaktır.

İcra takip dosyası getirtilerek davacının, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalmış olup olmadığı araştırılacaktır. Davacı borçlu tarafça icra takibinin kesinleşmesi üzerine takip konusu paranın davalı alacaklıya ödenmiş olması gerekmektedir. İcra takibi devam ediyor ise istirdat davası açılamaz.

Mahkemece, davanın süresi içinde (ödeme gününden itibaren 1 yıllık sürede) açılıp açılmadığı araştırılır.

Ödemenin “tamamen” yapılmış olması zorunludur. Takibe konu tutar kısmen ödenmiş ve istirdat davası açılmış ise dava reddedilir.
Davacıdan yalnızca paranın verilmesi lazım gelmediğinin ispatı istenecektir, ayrıca hata sonucu ödediğini ispat etmesine gerek bulunmamaktadır.

İstirdat Davasının Olası Sonuçları

Dava, alacaklı lehine sonuçlanırsa (dava reddedilir ise) borçlu, alacaklı tarafça ödenen yargılama giderlerini alacaklı tarafa ödemeye mahkum edilir.

Dava, borçlu lehine sonuçlanırsa (dava kabul edilir ise) alacaklı, borçlu tarafın icra takibi sebebi ile ödemek zorunda kaldığı takip konusu tutarın yanısıra, aynı zamanda icra takibi sebebi ile ödediği icra harç ve giderlerini ve istirdat davası sebebi ile ödediği yargılama giderlerini de borçlu tarafa ödemeye mahkum edilir.

Bununla birlikte; davacı borçlu tarafça istirdat davası açılırken faiz talep edilmiş ise; davalı alacaklı tarafından dava sonunda davacı borçlu tarafa, ödeme tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi de ödenecektir.

Borçlu taraf, istirdat davası sonucunda verilen davanın kabulüne ilişkin kararı ilam kesinleşmeden icraya koyabilir. Ancak İİK m. 72/2 gereğince istirdat davasına dönüşen menfi tespit davası sonucunda verilen davanın kabulü kararı kesinleşmeden icraya konulamaz.

Menfi Tespit ve İstirdat Davası Birlikte Açılabilir mi?

Borçlu, menfi tespit davasından dolayı ihtiyati tedbir kararı almamış, borç da ödenmiş olursa o zaman menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilecektir. Başka bir deyişle, menfi tespit davası istirdat davasına dönüşecektir.

Borçlu, icra takibine itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalır ise, ödeme gününden itibaren 1 yıl içinde genel kurallar uyarınca mahkemeye başvurarak paranın iadesini isteyebilir.

Borçlu tarafça ödeme yapılmadan önce menfi tespit davası açılmış ise; menfi tespit davası, istirdat davasına dönüşür. Borçlu tarafça, ödenen miktarın istirdat davası ile geri istenmesi için istirdat davası açılması söz konusu olduğundan; menfi tespit davası ile istirdat davasının birlikte açılması değil, açılmış olan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi söz konusudur.

İstirdat Davası Yerine Sebepsiz Zenginleşme Davası Açılabilir mi?

Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemeler sebepsiz zenginleşme kuralları gereği geri istenebilir. (HGK T. 5.13.1984, 13/387 – 997)

İstirdat davasında esasen genel ispat kuralları geçerlidir. Ancak 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72/8. maddesi uyarınca davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur. Başka bir deyişle, istirdat davasında borçlu borcunu cebri icra tehdidi altında ödediğinden, ayrıca hata sonucu ödediğini ispat etmesine gerek bulunmamaktadır.

Bu kapsamda istirdat davasında, sebepsiz zenginleşme davasından farklı olarak; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 78. maddesine göre kendisini borçlu sanarak ödediğini ispat etmesi koşulu aranmamıştır.

Sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında, borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.

İstirdat davası, ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan; bu süreyi kaçıran borçlu tarafça Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Ancak sebepsiz zenginleşme davası da belli koşullara ve süreye tabi olduğundan alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.

İstirdat Davası Arabuluculuğa Tabi Midir?

İstirdat davası, kural olarak arabuluculuğa tabi değildir. Ancak istirdat davasına konu alacak ticari nitelik taşıyor ve dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacak ise; arabuluculuk ticari dava şartıdır ve dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.

İstirdat Davası Dilekçe Örneği

….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE

DAVACI : XXXXXXX (Borçlu)

VEKİLİ : XXXXXXX

DAVALI : XXXXXXX (Alacaklı)

KONU : Davalı tarafından müvekkilden haksız olarak tahsil edilen .. TL’nin, İİK m.72 uyarınca istirdadı talebidir.

AÇIKLAMALAR :

Davalı, müvekkil hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … TL’lik icra takibi başlatmış, işbu takip kesinleşmiş ve takibe konu miktar müvekkilden haksız olarak tahsil edilmiştir.

Davalının takip dayanağı … TL’lik borç senedidir. Ancak müvekkil takip konusu bedeli .. tarihinde .. günlü makbuz ile davalı tarafa ödemiştir.

Bu nedenle; davalı tarafın takip konusu bedeli mükerrer olarak ikinci kez aldığı anlaşıldığından, davalı tarafça fazladan alınan ödemenin iadesi gerekmektedir.

HUKUKİ DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Borç senedi, Ödeme makbuzu, Bilirkişi incelemesi, Tanık, Yemin ve sair her türlü yasal delil.

HUKUKİ SEBEPLER : HMK, TBK, İİK 72 ve ilgili yasal mevzuat.

NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah edilen nedenlerle, davamızın kabulü ile müvekkilin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı … TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

XXXXXXX

İşbu dilekçe örnek olarak hazırlanmış olup, süreçlerin olayın somut özelliklerine göre yürütülmesi gerektiğinden, hak kaybının yaşanmaması adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmet almanızı tavsiye ederiz.

Calın&Okçu Hukuk

Calın & Okçu Hukuk Bürosu olarak, her biri alanında uzman avukat kadromuzla yerli ve yabancı müvekkillere profesyonel hukuk ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Müvekkillerle güven ilişkisi içerisinde, çözüm odaklı olarak hizmet vermeyi temel prensip edinerek gerçek ve tüzel kişilere ilişkin hukuki süreçlerin her aşamasını özen ve titizlikle yürütmekteyiz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Call Now ButtonHemen Bilgi Al!