İçeriklerimiz

Ticari Davalar

Ticari davalar; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve sair kanunlarda düzenlenmiş olup niteliği gereği uzmanlık gerektiren davalardır. Uyuşmazlığın ticari nitelikte olup olmadığının tespiti ve ticari dava sürecinin takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz. Konu hakkında bilgi almak için info@www.calinokcuhukuk.com mail adresi veya 0530 239 80 89 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

Ticari Dava Çeşitleri

Ticari davalar; mutlak ve nispi ticari davalar ile herhangi bir işletmeyi ilgilendirmesi şartıyla ticari sayılan davalar olarak gruplandırılmaktadır.

Mutlak ticari dava; tarafların sıfatına bakılmaksızın, başka bir deyişle tarafların tacir olup olmadıklarının bir önemi olmaksızın, sadece uyuşmazlığın ticari niteliğinin kıstas alındığı hallerde gündeme gelmektedir.

Nispi ticari dava ise; tarafların tacir sıfatı olmasının ve uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendirmesinin kıstas alındığı hallerde gündeme gelmektedir.

Herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi şartıyla ticari sayılan davalar ise istisnai olarak gündeme gelmekte olup aşağıda detaylı olarak açıklanacaktır.

Mutlak Ticari Davalar

Mutlak ticari davalar bakımından tarafların tacir sıfatının olup olmadığı önem arz etmemektedir. Mutlak ticari davalar bakımından kıstas, uyuşmazlığın ticari niteliğinin olmasıdır.

Mutlak ticari davalar; Türk Ticaret Kanunu gereği ve özel kanunlar gereği mutlak ticari davalar olarak ayrılmaktadır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca aşağıda sayılan ve bu doğrultuda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır:

  • Türk Ticaret Kanununda,
  • Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
  • 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
  • Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
  • Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
  • Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde

Nispi Ticari Davalar

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca; bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir.

Nispi ticari davalar bakımından dikkat edilmesi gereken husus; tarafların her ikisi de tacir olsa dahi, uyuşmazlık sadece bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili ise işbu davanın nispi ticari dava niteliği taşımayacak olmasıdır.

Herhangi Bir Ticari İşletmeyi İlgilendirmesi Şartıyla Ticari Sayılan Davalar

Bir davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi için; kural olarak ya mutlak ticari dava ya da nispi ticari dava olması gerekmektedir. Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca istisnai olarak yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar da ticari dava sayılmaktadır.

Ticari Davalarda Arabuluculuk

Arabuluculuk; alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden olup 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak zorunlu hale getirilmiştir. Bu husus 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup madde metni aşağıdaki gibidir:

  • (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
  • (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.

Adım Adım Ticari Davalar

Somut uyuşmazlık bakımından öncelikle uyuşmazlığın niteliğinin tespit edilmesi gerekmekte olup; mutlak ticari dava, nispi ticari dava veya herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi şartıyla ticari sayılan davalardan olup olmadığı belirlenmelidir.

Uyuşmazlık konusu belirlendikten sonra; zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak dava açmadan önce dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmektedir.

Ticari davalar niteliği gereği özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden tespit ve incelemelerin profesyonel olarak yapılabilmesi ve herhangi bir hak kaybına uğranmaması adına süreç takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.

Ticari Davalarda Görevli Mahkeme

Tüm ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri bakımından; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.

Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya devam eder.

Ticari Davalarda Zamanaşımı

Ticari davalarda zamanaşımı bakımından temel kural; ticari hükümler koyan kanunlarda öngörülen zamanaşımı sürelerinin, kanunda aksine düzenleme yoksa sözleşme ile değiştirilemeyeceğidir.

Ticari davalarda zamanaşımı süreleri, somut uyuşmazlık konusuna göre değişik maddelerde düzenlenmiştir.

Ticari Davalarda Yargılama Usulü

Ticari davalar açısından kural olarak yazılı yargılama usulü benimsenmiş olmakla birlikte; 7101 sayılı Kanun uyarınca yüz bin TL’lik parasal sınırın altında kalan ticari davalar basit yargılama usulüne göre görülmektedir.

Ticari İş Karinesi Nedir?

Ticari iş karinesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

  • (1) Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır.
  • (2) Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.

Ticari iş karinesi uyarınca; tacir sıfatına haiz kimselerin borçları kural olarak, ticari borçtur. Ancak tacirin, işlemi yaptığı sırada bu borcun ticari işletmesiyle ilgili olmadığı karşı tarafa açıkça bildirmesi veya işin ticari sayılmasına durumun elverişli olmadığı hallerde; borç ticari değil, adi borç sayılır.

Ticari Davalar Ne Kadar Sürer?

Ticari davalar, somut olayın koşullarına ve mahkemelerin iş yüküne göre değişmekle birlikte, ortalama olarak 1-2 yıl arasında sonuçlanmaktadır.

İşbu metin konunun genel hatlarıyla açıklanması için hazırlanmış olup, süreçlerin olayın somut özelliklerine göre yürütülmesi gerektiğinden, hak kaybının yaşanmaması adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmet almanızı tavsiye ederiz.

Calın&Okçu Hukuk

Calın & Okçu Hukuk Bürosu olarak, her biri alanında uzman avukat kadromuzla yerli ve yabancı müvekkillere profesyonel hukuk ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Müvekkillerle güven ilişkisi içerisinde, çözüm odaklı olarak hizmet vermeyi temel prensip edinerek gerçek ve tüzel kişilere ilişkin hukuki süreçlerin her aşamasını özen ve titizlikle yürütmekteyiz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Call Now ButtonHemen Bilgi Al!