Kira Davalarında Arabuluculuk Şartı
5/4/2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 1/9/2023 tarihi itibari ile yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemeler uyarınca; kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç kira uyuşmazlıkları da dahil olmak üzere bir kısım hukuki uyuşmazlıklar “zorunlu arabuluculuk” kapsamına alınmıştır.
Yeni düzenlemelerin hukuki analiz edilmesi, somut uyuşmazlığa uygulanabilmesi ve hak kaybı yaşanmaması adına süreç takibi için alanında uzman avukat kadromuzdan, profesyonel hukuki dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz. Konu hakkında bilgi almak için info@calinokcuhukuk.com mail adresi veya 0530 239 80 89 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda değişiklik yapan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 5/4/2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
İlgili kanun uyarınca kira uyuşmazlıklarına “arabuluculuk şartı” getirilmiş olup ilgili hükümler aşağıdaki gibidir:
MADDE 37- 6325 sayılı Kanuna 18/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Bazı uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/B- (1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır:
a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar.
(2) Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi, taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenir.
(3) Bu madde kapsamında düzenlenen anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olup bu şerh taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler; bu kapsamda kurum veya kuruluşlardan bilgi veya belge talep edebilir ve gerektiğinde duruşma açabilir.
(4) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin verilmesiyle ilgili diğer hususlar hakkında 18 inci madde hükmü uygulanır.”
MADDE 38- 6325 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanuna eklenen 18/B maddesinin dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
İlgili kanun hükümleri uyarınca; 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkında kaynaklanan uyuşmazlıklar “zorunlu arabuluculuk” kapsamına alınmış ve aynı kanunun 43. maddesi uyarınca, ilgili kanun hükümleri 1/9/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
6325 sayılı Kanuna eklenen ve zorunlu arabuluculuk öngören düzenleme, 1/9/2023 tarihi itibari ile ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacaktır. Yani, ilgili kanun hükmü derdest davalara etki etmeyecektir.
Arabuluculuk, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden olup yeni düzenleme ile usul ekonomisi de gözetilerek uyuşmazlıkların kısa sürede çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Zorunlu arabuluculuk bir dava şartı olup arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması durumunda, ilgili dava “dava şartı yokluğundan” reddedilecektir.
Arabuluculuk aşamasında anlaşılması durumunda ise, aynı konuda yeniden dava açılamayacak olup uyuşmazlık kısa sürede ve az masrafla, uzlaşarak çözümlenmiş olacaktır.
İşbu metin konunun genel hatlarıyla açıklanması için hazırlanmış olup, süreçlerin olayın somut özelliklerine göre yürütülmesi gerektiğinden, hak kaybının yaşanmaması adına uzman avukat kadromuzdan dava ve danışmanlık hizmet almanızı tavsiye ederiz.